Ağır Metal Tehdidi
Halsizsiniz, bütün vücudunuz ağrıyor. Hekim, doktor gezdiniz ama fizyolojik herhangi bir probleme rastlanmadı, hatta “Psikolojiktir, siz en iyisi bir psikiyatra başvurun” biçiminde bir önerge bile aldınız. Diyetinizde yeteri miktarda, kırmızı et, ciğer gibi zengin demir kaynakları mevcut, fakat nedeni bir türlü anlaşılamayan anemi probleminiz var. Bir yakınınıza Alzheimer teşhisi kondu. Henüz 60’ında bile değil….
Bu anekdotları sayfalarca uzatmak muhtemel…
Birçok afiyet probleminin ardındaki araştırılması gereken birincil şeylerden biri vücutta ağır metal zehirlenmesi olup olmadığıdır. Ciddi sağlık sorunlarına niçin olan bu problemden felakete uğramış olmanız için sanayii işçisi falan olmanız gerekmiyor. Maalesef modern yaşamın her alanında ağır metallere maruz kalıyoruz. Bazı önlemler alarak, vücuttaki tüm hücreleri korkutma eden ağır metal birikimini eksilmek mümkün olsa da en ince ayrıntısına kadar sakınmak maalesef olası yok. Niçin? Çünkü şehirlerde aldığımız her nefesle birlikte ciğerlerimize ağır metaller çekiyor, yediğimiz midye, yemek pişirdiğimiz tava, tencere, hatta içtiğimiz su ile ağır metallere maruz kalıyoruz.
Maalesef halsizlikten bağışıklık sistemi hastalıklarına, hatta kansere dek birçok önemli sağlık durumu problemine niçin olan bu problem kimyasal tıbbın alaka alanına girmiyor. Hâlbuki sorunu bir kan testiyle anlayışlı olmak, daha sonra da hastayı ağır metal detoksuna sokarak şifa bulmasını sağlamak mümkün.
Dilerseniz önce vücutta biriken bu ağır metaller neymiş bir bakalım. Kurşun, cıva, kadmiyum, alüminyum, çinko, bakır, krom, nikel, siyanür, arsenik, kobalt, uranyum, magnezyum, manganez, çinko bunlardan bazıları. bu arada çinko ve bakır gibi minerallerin sağlık durumu faydalarını duymuş olmalısınız. Peki, bunlar neden bu listede yer alıyorlar? Çünkü vücutta bu minerallerden çok yüksek miktarda bulunması da ağır metal zehirlenmesine yol açıyor.
Belli Başlı Karnında Zehirlenen Bebekler
Sorunun ciddiyetini daha iyi kavrayabilmeniz namına 2004 yılında Amerika’da yapılmış ayrıntılı bir araştırmadan bahsetmek istiyorum. Söz konusu egzersiz için yeni doğmuş bebeklerden alınan kan örnekleri çocuklarımızın daha doğmadan önce bile zehirlendiğini gösteriyor. Düşünün bebek daha dünyaya geleli birkaç saat olmuş ama kanında cıva, kurşun, silisyum gibi ağır metallerin de aralarında olduğu bütün 287 toksik madde var!
Natürel bu az önce yolculuğun başlangıcı.
Bebeğiniz biraz büyüdüğünde dişlerini kaşınmak için sıkça ağzına götürdüğü plastik ördekten kurşun, mamasını ısıttığınız seramik tavadan aldığı silisyum gibi ağır metallerle yola devam ediyor. Eviniz otobanın yakınlarında mı? Maruz kaldığı yoğun miktarda egzoz, hava kirliliği de vücudundaki ağır metal yükünü artırıyor. Bebeğiniz büyüyor. Siz de dinç bir besinden, balıktan mahrum kalmasın diye elinizden geleni yapıyorsunuz. Fakat büyük balıkların ağır metal içerdiği bilgisini atladınız, çocuğunuzun ağır metal yükü artmaya devam ediyor. Mektep çağına geldi, haberdar olmadan ders dinlerken kurşun kaleminin ucunu ısırmış ve işte sisteme azıcık daha kurşun eklendi. Üstü kabartma baskılı tişörtleri fazla seviyor, alın size yine kurşun. Evinizin su tesisatı eski olduğu için musluğunuzdan suyla birlikte bol bol ağır metal akıyor. Suyu kaynatsanız bile ağır metallerden kurtulamayacağınızı bilmediğiniz için çocuğunuza içirdiğiniz her çorba, yedirdiğiniz her makarna, hatta her yemek yemek bir ağır metal kokteyli gibi.
İlkokulu bitirmek üzere. Çürüğü var, dişine dolgu yapılacak. Diş hekiminiz dolgu için amalgam kullandı. Her yemek yediğinde, her yutkunduğunda sisteme eser miktarda cıva gitmeye başladı. Tartı gitgide artarak artıyor.
Söz açılmışken, dolgu maddesi olarak amalgam kullanımının kesinlikle yasaklanması gerekiyor. Amalgam dolgularla maruz kaldığımız cıvanın ne değin zararlı olduğunu gösteren onlarca araştırma(2) olmasına karşın bir hekimin hala bunları kullanıyor olmasını aklım almıyor!
Hayat boyu maruz kaldığımız ağır metal tehdidini özet olarak anlatmaya çalıştım.
Böyle bir korkutma altında yaşarken, her rahatsızlık için hastalığı tedavi etmek şöyle dursun, sağlığa zarar veren bir hap yazmaya bayılan uzmanlar, neden hastalarında bir ağır metal zehirlenmesi olup olmadığını araştırmıyorlar?
Düşünün, 2011 yılında Amerika’da 7337 ağır metal zehirlenmesi rapor edilmiş. Bu vakalardan ikisi ölümle sonuçlanmış. Dikkatinizi çekerim, bunlar nasıl olduysa bir şekilde gözden kaçmamış olan vakalar. Ayrım edilmeyen, başka hastalıkların semptomlarıyla kendini gösteren ağır metal zehirlenmelerinin sayısını bilmek mümkün yok.
Bir Tahlil Istemek Bu Değin mı Zor!
Bitkisel Kürlerle İlaçsız Tedavi adlı kitabımda da ayrıntılı bir şekilde anlattığım son derece çarpıcı bir vakadan(3) dile getirmek istiyorum. Kliniğime gelen 12 yaşlarındaki kız çocuğu, bana gelmeden yaklaşık iki sene önce aşırı halsizlik, dermansızlık ve mide bulantısı şikâyetleri ile ailesi göre bir tıp fakültesine götürülüyor. Tanı aplastik anemi. Bu kemik iliğinin baskılandığı ve neredeyse tüm kan hücrelerinin sıfırlandığı korkunç bir rahatsızlık. Devreye hemencecik bu hastalığın tedavisi için kullanılan kemoterapi ilaçları ve kortizon giriyor. Ufak hastamın durumu tamamen kötüleşiyor. Ölümün eşiğine gelen çocuktaki başlıca sorun neymiş biliyor musunuz? Ağır metal zehirlenmesi. Kimsenin aklına ağır metal zehirlenmesine bakmak gelmemiş bile.
Zehirlenmenin kaynağı mı? Tost makinesi. Anne tost makinesinin yüzeyi çizildiği için tedbir almak adına içini alüminyum folyo ile kaplamış. Yani yediği tostlarla küçük kızın vücudunda yüksek miktarda alüminyum birikmiş. Düşünün zaten ceset ağır metallerin yükü aşağıda, ilik baskılanmış kan hücresi üretemiyor. Üzerine bir de çocuğa tekrar bir zehir olan kemoterapi ilaçları veriyorsunuz. Neyse ama, hastam ağır metalleri vücuttan atan şelasyon tedavisine başladıktan kısa zaman daha sonra en ince ayrıntısına kadar iyileşti.
Alüminyum folyolar ısıyla bağlantı ettiklerinde muhafaza ettikleri yiyeceğin içine alüminyum salmaya başlarlar. Bunu bilmeyen çoğu ev hanımı, balığı, sebzeyi bu folyolara sarıp fırına atar. Gerçekten kimse bunu bilmek zorunda değil. Esas mesuliyet folyoyu yapan ve bu bilgiyi paylaşmayan üreticide, onu denetlemeyen kurumlarda. Lakin maalesef kimse bizi korumadığı için, bütün tehlikeleri öğrenmek ve önlem olmak tekrar bizlere düşüyor.
giderken teflon tavanın kanserojen etkilerinden korkup, seramik tavalara yönelenleri de aynı bir risk bekliyor: Silisyum. Bunu yukarıda da belirttim fakat bitmiş altını çizmek istiyorum ki, daha dinç diye lanse edilen hiçbir şeyi dersinizi iyi çalışmadan hayatınıza sokmayın.
Menüde Alüminyum Var…
Geleneksel mutfağımıza arkamızı dönüp, Amerika’dan büyük bir şevkle yepyeni bir yemek kültürü ithal ettik. Ünlü fast-food zincirleri, kimyasallarla doymuş paketlenmiş gıdalar, içi şekerle dolu kahvaltılık gevrekler… Ama bu ‘suni gıda’ kültürünün demin tanışmadığımız bir bölümü var: Alüminyum paketlerde satılan ve mikrodalgada birkaç dakika içinde pişen hazır yemekler.
Umarım hiç tanışmayız!
Isı ve alüminyum bir araya geldiğinde arada kalan yiyeceğe ne olduğunu artık biliyorsunuz. Amerika Birleşmiş Devletleri, her akşam evine gidip bu paketlerden birini ısıtıp yiyen milyonlarca insanla doludur. Vücutlarındaki ağır metal birikimini gelin siz tahayyül edin.
Bilim insanları ağır metallerin bütün vücuttaki dokulara, özellikle de beyin hücrelerine zarar vererek dejeneratif hastalıklara niçin olduğu konusunda hemfikir. Ağır metaller içinde beyne en büyük zararı verenlerin başında alüminyum, hemencecik arkasından da cıva ve kurşun geliyor. Çağdaş çağın en düşey ivmeyle tırmanan hastalıklarından birinin Alzheimer olduğu düşünülecek olursa, bu metallerin toksik etkileri konusunda fazla daha hassas olunması gerektiği gün gibi apaçık.
Tehdit altında olan natürel oysa sadece beyin fonksiyonları değil…
Sorun Ağır Metal Zehirlenmesi Olabilir!
Aşağıda, hangi durumlarda ağır metal zehirlenmesinden şüphe duyulması gerektiğini madde madde inceleyeceğiz.
• Depresyona eğilimlisiniz
Eğer depresyona eğilimliminiz varsa ya da şizofreni, bipolar bozukluk gibi bir psikiyatrik tanı konduysa başlıca sorun ağır metal zehirlenmesi olabilir. Hatta bu böylece küçük bir olanak falan da yok diğer taraftan! Özellikle alüminyum, cıva ve kurşun gibi ağır metaller, hücre metabolizma için zorunlu olan enzim ve proteinleri etkileyerek beyinde dejenerasyona yol açıyor. Örneğin, 1989 yılında yapılan bir çalışma(4) amalgam dolgular ve depresyon arasındaki ilişkiye uyarı çekiyor. Başka bir araştırma(5) için ise 20 yıl önce, az önce ufak bir çocukken kurşun zehirlenmesine maruz kalmış 281 kişi ile 287 dinç yetişkini karşılaştırılıyor. İki grup incelendiğinde kurşun zehirlenmesine maruz kalanlarda psikiyatrik problemlerin manâlı ölçüde pozitif olduğu görülüyor.
• Fazla halsizsiniz
Ne değin dinlenirseniz dinlenin daima yorgun, daima bitkinsiniz. Sabahları yataktan kalkmakta, gündelik hayatınızı sürdürmekte bile zorlanıyorsanız. Başvurduğunuz uzmanlara ve yapılan tahlillere karşın halsizliğe niçin olabilecek herhangi bir afiyet problemi teşhis edilemedi. Üstelik sebebi bir türlü anlaşılamayan bu duruma, bellek yitimi, konsantrasyon bozukluğu gibi faktörler de eşlik ediyor. Sorunun kaynağında ağır metal zehirlenmesi olabilir. Peki, ağır metaller enerjinizi nasıl çalıyor? Bunun arkasında birçok bambaşka etkileşim mekanizması olsa da, en basit şekliyle açıklama yapmak icabında, ağır metaller hücrelerin enerji üretiminden sorumlu olan mitokondrilerin fonksiyonlarını olumsuz etkiliyor. Ağır metal zehirlenmesinin halsizliğe niçin olduğunu ve bağışıklık sistemini negatif etkilediğini bildiren birçok klinik alıştırma(6) var. Yani, problemin ardındaki ağır metal zehirlenmesi olup olmadığının mutlaka incelenmesi gerekir. Eğer doktorunuz atlarsa siz talep edin.
• Kas ve eklem ağrıları çekiyorsunuz
Bir türlü geçmeyen eklem ve vücut ağrılarında da akla ağır metal zehirlenmesi gelmeli. Doktor doktor dolaşmış, onlarca çözümleme, muayene yapıldığı halde bir türlü tanı konamamış, dertlerine şifa bulamamış çoğu hastayla karşılaştım. Bunların çoğunda sorun ağır metal zehirlenmesiydi, şelasyon tedavisi ile tümü de sağlıklarına kavuştular. Bu kadar fazla ağır metale maruz kalırken niçin akla ilk gelmesi gereken şey en son geliyor, hatta daha da kötüsü bu olasılık akla bile gelmiyor aklım almıyor!
• sık sık hastalanıyorsunuz
Devamlı nezle, grip olmaktan şikâyetçiniz. Sözde hastalıkların biri bitiyor, diğeri başlıyor. Bağışıklık sisteminin zayıf düşmesinin en önemli belirtilerinden biri hastalıklara karşı direncin düşmesi; ağır metal zehirlenmesinin birincil vurduğu yerlerden biri ise bağışıklık sistemidir. Eğer bu tablo yabancı gelmiyorsa ağır metal zehirlenmesinden felakete uğramış olup olmadığınız mutlaka araştırılmalı. Unutmayın bağışıklık sistemi fonksiyonlarının sekteye uğraması öyle çok kronik hastalığa dışarı giden yolun başlangıcıdır.
• Anemi probleminiz var
Bir türlü iyileşmeyen, bitmiş eden kansızlık, yani kansızlık probleminde birincil araştırılması gereken sorunun arkasından ağır metal zehirlenmesi olup olmadığıdır. Kansızlık problemiyle özellikle ilişkilendirilen metallerin başında kurşun geliyor. Vücutta artı miktarda kurşun birikmesi, kan yapımı içen elzem bir mineral olan demirin emilimini azaltarak kansızlığa niçin olur.
• Çocuk sahibi olamıyorsunuz
Ne sizde ne de eşinizde hamile kalmanızı önleyecek herhangi bir afiyet sorunu teşhis edilemediği halde bir türlü çocuk sahibi olamıyorsanız, ağır metal zehirlenmesinden muzdarip olup olmadığınız araştırılmalı. Başlıca uzmanların aklına gelmeyen bir seçenektir, bu yüzden gerekiyorsa siz istek edin.
• Kemik erimesinden muzdaripsiniz
Kadmiyum zehirlenmesinin en önemli belirtilerinden biri kemik erimesidir. Bilhassa endüstriyel bölgelerde yaşayanlar, hava, su kaynakları ve bu madde ile kirlenmiş toprakta yetişen besinler aracılığıyla bu son derece toksik ağır metalin tehdidi altındadır. Bu ağır metalin ismi tanıdık olmayan geliyor olabilir lakin eğer sigara içiyorsanız, her nefes sigarada ciğerinize kadmiyum çektiğinizin altını çizmek istiyorum.
• Bunama, Alzheimer veya Parkinson teşhisi kondu
Hepsinde de ilk yapılması gereken şeylerden biri sorunun arkasından ağır metal zehirlenmesi olup olmadığını analiz etmek olmalı. Söz konusu nörolojik hastalıkların alüminyum zehirlenmesi ile aynı belirtiler göstermesi şaşılacak yok. Nedir bu belirtiler? Hafıza sorunları, bellek yitimi, tavır zorluğu, depresyon, kaslarda halsizlik. Sözün özü; beyin fonksiyonlarını etkileyen, beyin hücrelerinde dejenerasyona neden olan tüm hastalıklarda, hatta bellek yitimi, konsantrasyon bozukluğu gibi sorunlarda bile ağır metal zehirlenmesinden şüphe etmek ve bu olasılığı araştırmak gerekir. 2001 yılında üretilmiş bir egzersiz(7) Alzheimer ve içme suyunda yer alan alüminyum arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor.
• Otoimmün bir hastalığınız var
Romatizmal hastalıklar, Hashimato ve multiple skleroz (MS) otoimmün hastalıklar, yani bağışıklık sistemi hastalıklarıdır. Hepsinde ağır metal zehirlenmesi olasılığı göz önüne alınmalı, hatta bu bir altın bir standart olmalıdır.
• Böbrek yetmezliği
Ağır metaller böbrek üstünde toksik bir tesir yaparak, böbrek fonksiyonlarını negatif etkilerler. Akut böbrek yetmezliği, mutlaka ağır metal testi yapılması gereken sağlık durumu sorunlarından biridir.